3 Kasım 2011 Perşembe

Hatırat-giriş no4

5.9.957
Bizi Bizar etti gurbet ellere
Kokmaz oldu memleketin gülleri
Bize mesken oldu Etimesgut Çölleri
düştük bu gurbete aman yarabbi
aman allah sen de gittin askere
Felek iziniyle kavuşursun bizlere
Destanım yadigardır sizlere

Çok mektup gönderdim cevabı gelmez
sizin yüzünüzü gözlerim görmez
Kurbetlik halini çekmeyen bilmez
Hasretlik bağrımı deldi yarabbi

Bugün öğleden evvel ve sonra atışlara çıktık. Atışlar yapılırken manga kumandanı olarak eğitime talim yaptırdım.

6.9.957
Cuma
Bugün sabahleyin şoför muayenesine Etimesguta hava hastanesine muayeneye gittik. Son muayeneyi kazandıktan sonra, öğleden sonra yeminmerasimi provasını yaptık ve 7.9.57 günü yemin merasimimiz var.

Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın
Kimbilir belki yarın belki yarından da yakın...

29 Ekim 2011 Cumartesi

Hatırat-giriş no3

1-9-957
Sıcaktan yılmayan askerler
çevik ve sert erler
bizlere tankçı derler
yılmayız biz askerler
sabah olur temizlik
sıra ile hepimiz
gideriz karavanaya
çoğumuz kaytarmaya
koğuşlarda örtüler
hepisi tozdur
çavuşların işleri sırf pozdur
yakında teskere alacaklar
yaptıkları son kozdur

ARADA BİR ARKADAŞININ YAZISI VAR:
13-8-957
"Sayın arkadaşım Bay Baki Şengül. Bu senin kıymetli defterine hadıra olarak şu sadırlarımı yazıyorum. Bunu yazdığım zaman eyidim alanında ders görerken yazdım. Bunu vediğin zaman ben arkadaşın trabzonlu çaykara kazasının maraşlı göyünden sevgi oğlu hafız rıfkı darafından
Çaykara"

2-9-957
Vücutlar dinç, bozular çelikten
Rüzgar esiyor, yağmur yağıyor delikten
sıcaktan önç almışız felekten
Kurtarsın bu sıcaktan gelecek soğuk günler

bugün sabah serinliğinde vücutlar ıstırahat içinde gidiyoruz atışlara, siperlere yatıyoruz, ne verirlerse yakıyoruz.  

bugün tekrar atışlara başlıyoruz. Sabahleyin atış alanına geldik ve tüfekleri temizledikten sonra sabahleyin 3 er mermi yaktık. Öğleden sonra Kara Kuvvetleri Komutanının gelmesi dolayısıyla mıntıka temizliği yapıyoruz. Fakat ne zaman geleceği belli değil, bekliyoruz.

Pirinci sorarsan mahkemede kendi
Değişti burada pekmezin rengi
Askerde unutuldu tereyağın adı
Havuç olmuş sanki bir kadı

Soğan yemeği suludur sulu
Etlerin suyundan almıştır tadı
Biberin lezzeti tadından acı
Ustaların üstünden almışlar yağı
Bıçaklar hazırlandı koyun kesmeye
Dişler hazırlandı nohut ezmeye
Mubarek mercimek gitti izine
Sovan suyuna minnettar ola
Gözlerimiz açılır hoşaf gelince
Neye yarar yarım kepçe olunca
Pırasa yemeğinin belleri ince
Soğan yemeğine minnettar ola

3-9-957
Bugün süngüleşme eğitimi var. Sabahleyin süngüleşme eğitiminden sonra yemekhanede pusula dersine giriyoruz ve pusulayı öğrendikten sonra öğleye kadar olan eğitimimizde bitiyor. Bugünlerde havalar yapmurlu gidiyor ve eğitim yerleri çamur içinde, oturamıyoruz. Geçen sıcak günlerdeki eğitimimiz şimdi çok iyi geliyor.

Bugün öğleden sonraki eğitimimiz kara mayınlarıdır. Mayın; araçları ve insanları saf dışı edebilecek kap içerisine yerleştirilmiş patlayıcı madde herhangi maddeden ibarettir. Bunlar aralarında dörde ayrılırlar. 1-Fünye 2- Ateşleme kapsülü 3-Yemleme 4-İmha Hakkı Bunlar zincirleme olarak 1 noludan itibaren patlamaya başlarlar. İki türlü mayın vardır. Anti Tank Mayını-Anti Personel Mayını. Anti tank mayını zırhlı araçlara kullanılır ve onları imha eder. Anti personel mayınları ise insanları öldürecek kadar tesirlidir. İnsanlar için her yere gizli olarak yerleştirilir. Bu mayınlar şu şekilde patlar. 1-Basma 2-Çekme 3-Basmadan kurtulmaynan 4-Çekmeden kurtulmaynan 5-İhtisas gibi türlü şekillerde kullanılır. Bu mayınlar 4 türlüdür. 1-Harp mayını 2-eğitim mayını 3-sahte mayın 4-tuzaklı mayınlar.  Eğitim mayınlar ikiye ayrılır. 1-Talim mayını 2-Öğretim mayını. 
Sıcak ova yüzünde tekrar 4-9-957 sabah öğleye kadar ova yüzünde mayın döşeyip yerleştirip eğitim görüyoruz.

hatırat-giriş no2

24-8-957
Cumartesi günü. Bu yazılarımı ders nizami toplanmış, sıcak güneşin karşısında üsteğmenin konuşmasını dinliyoruz.

Tren yürürdü göründü Mamak
Hakkımdır arkadaş mendil sallamak
Ayıp olur bizim için ağlamak
Baki'ye de düştü bir destan yazmak
Karşıda görünür evle pencere
Komşular soruyor sen nereye
Hoşçakalın gidiyorum askere
Yirmi dört ay sonra gelir teskere

Hedef
Dört tarafı mevzilenmiş hedefim
Acizlerin yardımına koşmaktır ilk işim
Düzgün ve süratlidir her işim
Vatan borcudur, vatanı korumak şerefim

Bugün ilk olarak atışlara başladık. Yatık olarak 4 adet mermi yaktım öğleden sonra tekrar gideceğiz.

28-8-957
Çarşamba
Bugün Hava hastanesine şoför muayenesine doktora tekrar ikinci olarak geldik.
Ah bu günler ilerlemiyor akşama
Dururken saat gitmiyor uğraşma
Sıcak güneşin altında oturarak
Hastanede piliçlere bakıyorum sayarak

Bugün öğleden sonra eğitime gitmeyip vucüt muayenesini yaptılar, sağlam olarak ayrıldık.
Dağlar yeşil bayırlar taşlık
Yağmur yağıyor topraklar yaştır
Sert güneşe kızarken, kızıyoruz soğuğa
Her gün iğne olurken kuvvet geliyor bazuğa

Üzerinde elbise rengi yeşildi
Su içmeye gitme sular kesildi
Burada çok sıkıldım yaram deşildi
Artık memleketi unuttum haber kesildi
Mektup dağıtılır çıkar gürültü
Herkesten ses çıkar mahsus öksürür
Kimi çalgı çalar döktürür
Ders dinlerken herkes uyur kestirir

29-8-957
Perşembe
Tabanca künyesi 9 mm çapında yarım otomatik kırıkkale yapısı Türk tipi valter tabanca-namlu uzunluğu 98 mm,yüksekliği 100mm,kalınlığı 22mm, ağırlığı 670 gr, içinde 6 adet set 6 adet yiv bulunur. İlk hızı saniyede 240-260 metredir. Tesirli mesafe 50 metredir. 50 metreden ateş edildiğinde kuru çam ağacına 11mm girer. 8 adet mermi alır.
Tabanca 4 maksatla sökülür:
1-eğitim
2-temizlik
3-kırılan parçanın tamiri
4-denetleme yani teftiş maksadıyla

Bugün öğleden sonraki dersimiz el bombaları. 1-Savunma bombası 2-Taarruz Bombası
Savunma bombası sağ elde tutulur. Kapak üstünde bulunan halkaya sol elin çevirmesiyle açılır ve bu esnada sağ el bombayı tutarken üzerindeki maşayı sıkıca sıkar. Savunma bombası patlayınca 32 parçaya ayrılır. Her parçası kurşun gibidir ve istikametine fırlatır. Bu esnada bir mevziye muhakkak yatıp gizlenmesi lazımdır. El bombası 3 kısma ayrılır. 1-Tapa 2-Gövde 3-İmha hattı. Taarruz bombaları ise müthiş gürültü yapar, düşmanın moralini müthiş bozar. Bu bombalar binalara, insan topluluklarına atılır.

31-8-957
Yazarım mektubuma son sözümü
Onbaşılar toplar yemeklerin yüzünü
Hele tutma çavuşların sözünü
Sonra çıkarırlar senin gözünü
Eser kalbimde kanlı bir rüzgar
Kalbimi yok etti ah ile efkar
Sizleri görmeden ölürsem eğer
Şu cansız hayalim kalsın yadigar
Pırasa askeri inletir ezer
Mübarek patates devriye gezer
Sovan katip olmuş istida yazar
Bulgur pilavı mideyi bozar

1-9-957
Bugünümüzde Pazar olarak tümende geçiyor. Yarın Pazartesi askerlik yeniden Bir olarak başlıyor. Bu akşam serin bir yağmur yağmasına rağmen sıcak çok fazla

1957-1959_Ankara-Siirt-Erzurum Askerlik Yılları-Tank Taburu

Baki Şengün
D.T.1937
Ö.T 21-7-1996

ASKERLİK HATIRALARI
CİLT-I



2.Bölük 120 B No-253 
İh-t.b. Etimesgut / Ankara
31-7-957 Çarşamba
Güzel Ankara...
Bu zamanlarım artık askerlikte geçiyor. Şu anda acemilik günlerinde her taraf yabancı geliyor. Vardığımız zaman bir barakaya doldurulduk. Akşam üstü hamama gittik ve elbiselerimizi aldık.Koğuşlarımıza yerleştik. Günümüz böylece sabahı buldu, artık güneş doğuyor ikinci günümüzü yaşıyoruz. 

1-8-957
Sabahleyin saat 5 te kalktık ve mıntıka temizliği yaptık, ondan sonra sabah çorbasını içmeye gittik. Yemekten sonra içtimaya, içtimadan sonra eğitim yerine, artık 2 günlük er olduk. Fakat 2 sene nasıl başına gelecek diye düşünüyoruz. Bugün de eğitimi yaptık, istirahate çekildik. 

2-8-957
bugün sıcak çok. her taraf ateş gibi yanıyor. sabahleyin içtima ve yemekten sonra eğitim yerine gittik. sıcaktan arkadaşlar duramaz oldular düşüp bayılıyorlar. bugün de sıcak devam ederken eğitimi bitirdik ve istirahate çekildik akşam olmuş, koğuşlara dolmuş herkes şarkı söylüyordu...

3-8-957
Bu sabah da saat 4te kalkıp mıntıka temizliği ve yemekten sonra eğitim yerine gittik. ders ve eğitimde müthiş bir sıcak dalgası aynen devam ediyordu. bugün de cuma olduğundan öğleden sonra istirahatle beraber dinlenmeye başladık...

4-8-957
türk vatanını istiklal ve cumhuriyetini korumak, harp sanatını öğrenip yapmak mükellefiyetine askerlik denir. disiplin askerliğin temelidir. Kanunlara nizamlara amirlere mutlak bir itaat ast ve üstün hukukuna riayet etmek demektir. Amir; Makam ve memuriyet itibariyle selahiyeti haiz olan kimselere amir denir. 

7-8-957
Asker olan dinç olur
Vatan istiklal bulur
Eri dönek olan millet
Mutlaka kahrolur

düz bir çizgi uzayıp gider...
geleli 5 gün oldu. Askerlik ne zaman biter...

bir saat bir gün gelir sıcağın karşısında
kantine yaklaşılmaz pahalılık karşısında

8-8-957
Kara talih ne dedin
karavanayı yedin
yetiştin askere geldin
kabak türlüsü yedin

sıcak bugün çok fazla 
onbaşılar garazla
yeni gelen çaylaklarda
sarı öküz parası fazla

bilet alan erlere
onbaşılar kellere
nişan aldık tellere
bağrımızı açtık yellere
muhtacız serinlemeye

9-8-957
ey canımı yaradan
geldim buraya karadan
haber verin paradan
çok sıcak var bıktım bu candan

18-8-957
Bugün Pazar. O kadar başım ağrıyor ki. Duramayacak derecede hastayım fakat koğuşta yatıyorum.

22-8-957
işte bugün askerliğin 22 nci gününü aşmış 23 ncü gününe yaklaşıyorum inşallah 22 ay biter 23 üncü ayda teskere almak kısmet olur. inşallah...

bu sıcaklarda soğuk aranır
yağmur yağar çamur çoğalır
yaşadığım bu terli günler
yarına hatıra kalır...
askerliğin gönlünde hülyalar yatar
dedelerin dilinde destanlar satar
memleketten doldurdun getirki katar
geldik ankaraya baka baka
indik trenden dolduk barakaya
daha 123 bakarız aya
10 sayamayız saya saya...

23-8-957
Perşembeye rastlayan bu gün etimesgut hamamına yıkanmaya gittik ve temizlendik. Bu gece ilk olarak  yemekhane dershanesinde gece vakte kadar kaldık, uyku gözlerden akarken ağzımdan şu sözler döküldü; 
yemekhane içinde uzun boylu sıralar
düz iki tahta yumuşak karyolalar
ter sıklatı çoğaldı duyuluyor mızıltı
bugün yirmi üç gün artık bitti gürültü
uyku sersemliğiyle kırılıyor bardaklar
rahatsız oldu kalbim hırıldıyor barsaklar
derler bize yetişmiş avcı tanklar

gece karanlığında sıkılaştı disiplin
yağlı boyaya döndü etrafı kepin
herkesten ter damlıyor soğuk su sepin
canım daha çok şey ister, sen istersen tepin
elbiseler iyi geldi, birazcık uzun potin
onu da tamam deyip takar gideriz ayağa
dururken canım sıkılıyor, oku takalım yaya
yarın atışımız var çıkıyoruz ovaya

bugün öğle oldu dershanede toplandık
acemiler içinde cahiller biraz çokça
vaktinde yetiştik biz bugüne ulaşınca
dinleyenler hocalarını karşısında
hepimiz iri yarı yirmi yaşında
herkes kendini bilir aklı başında
öğrenirsek yetişiriz, muradımıza erişiriz...

Memleket yanından 
serin akar çayından
ovalar düz bağlar üzümdür
bayırlar yeşil dağlar zümrüttür
kalbimde kalan diyar köşesi
alışınca unutulur ötesi
hep yanlış düşünür aceminin hepisi
okuyorum zamanı, titriyor nefesi
aklıma gelmiyor teskere hevesi
aklımıza gelince şaşırtıyor herkesi

sıcaklar kesildi başladı fırtına
toz duman içinde yürürüz ana!
sağlam,dinç ve yetişip alışacağız burda
hayırlı bir asker olacağız yurda
elbet fedaiyiz bu eşsiz vatana
ayrıldım sizden bindim katara
burda hayat ümittir vatana

başımda bir kep, altında saçsız baş
gözler ilerde çatık durum kaş
ben bu vatana fedai geldim
sende geleceksin yarın arkadaş
belinde palaska, asılı durur matara
hayalimde ne varsa kalsın hatıra
bu çirkin yazılarımı aldım satıra
vazifeye geldim ben bu vatana...

sıcaklar azaldı başladı Fırtına
mektub geldi sevinç gelir insana
ben burada iyiyim sen merak etme ana
sağlık olsun yıkılmayız dünyada